21 Ocak 2014 Salı

İstanbullunun Gözünden Ankara

Tatilin başlamasıyla birlikte blog da tatile girmiş gibi oldu.Şimdi haftasonu çıkılan tatilin bitmesiyle birlikte yazılara devam ediyorum tabi ki.Haydi başlayalım.

Ankara yolcusuydum malum.Ankara bi İstanbul değil tabi ki ama benim için iki numaralı şehirdir her zaman.İkinci bir ev gibi.Küçükken her sömestr tatilinde gittiğim,mesleğime karar verdiğim,ilk gözağrılarımın yaşadığı şehir.Biricik anneannemin,yaşasaydı meslektaşım olacak dedemin mezarının olduğu şehir.

Istanbulda yaşayanlar genelde sevmez bu şehri,ankaralılar da istanbulu.Ama iki şehirde de sevdikleriniz varsa ikisinden de kopamazsınız.Hele gide gele orada anılarınız oluşmaya başlamışsa kopma ihtimaliniz kalmaz.Karşılaştırma yapıp istanbulun översiniz ancak bu şehir de böyle iste deyip geçmek gerekir bazen.Boğazı yoktur ancak şehir manzarası da fena sayılmaz.Buram buram tarih kokar bi kere.İstanbulun tarihi daha eski tabi ki benim dediğim cumhuriyet tarihi.Bi yere giderken sağda solda görürsünüz bakanlıklar,devlet daireleri,radyolar,...

Memur kenti derler bu yüzden bi restauranta oturduğunuzda,mağazalara baktığınızda anlarsınız istanbulda kazıklandığınızı.İstanbulda 150 liraya aldığınız bi kabanın burada 70 lira olmasına içerlersiniz.Kısacası çoğunlukla memurların yaşadığı bu şehirde hayat biraz daha ucuzdur.

Sokak hayatına gelelim biraz.Memurlar eğlenmez diye düşünmüş olacaklar avm çöplüğü haline gelmiş bi yer.Bu kadar avm'ye ne gerek vardı Melih'ciğim tamam başkent Büyükşehir falan da abartmışsın sen hatta bi şeyini çıkarmışsın.

Son olarak metro olayına gelmek istiyorum.Metroyu yapmışsınız ama olmamış o.İlkel kalmış biraz daha modern olmak lazım.Gerçi seçim kaygısı olmayınca olduğu gibi kalsın değiştirmeye gerek yok değil mi başkanım?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder