Günlerdir beklenen gün geldi, çattı. Tabi ki, yılbaşından bahsediyorum !! Her yeni yılda, çoğu insan gibi etrafına neşe saçıyor ve hayatı, sorunları bir günlüğüne geride bırakıyorum ben de. Bir de malum, Amerikan filmlerinin etkisinde ortaya çıkmış bir kar klişesi vardır. Hani İstanbul'da yaşayanlar olarak çok da denk gelmediğimiz. İşte, bu yılbaşında o klişe de gerçekleşti ve yılbaşıseverler olarak heyecanımız tavan yaptı haliyle. Bugün işe, okula gitmek zorunda kalanlar için biraz işkence haline gelmiş olabilir ancak iş çıkışı siz de bu doğal güzelliğin farkına varacaksınız. Evde kalanlar için ise, ekstra bir şey söylemeye gerek duymuyorum. Zira, dışarı çıktığımda gördüm ki, çoluk çocuk, genci yaşlısı özlenen kar beyazının tadını çıkarıyor. Artık kartopu oynayanlar, kardan adam yaparken elleri soğuktan donanlar ve daha niceleri coşkuyla sokaklarda ! Tabi ki, ben de kendimi dışarı attım ve hava mis gibiydi. Kar yığınlarına ilk ayak basan olmak için yolda zikzak çizip, bol bol fotoğraf ve snap attım. Yaşadığım anın güzelliğini sevdiklerimle paylaşmam gerekiyordu, yolun ortasında durup fotoğraf çekmekten pişman değilim :) Biraz alışveriş yaptım sonra, herkesin yüzü gülüyor. Yeni yılda evde girecek olanlar, son dakika ihtiyaçlarını alıyor, akşama yemekler, tatlılar yapılacak tabii. Her gün, böyle olsa keşke !
Yılbaşını en sevdiğim olaylardan biri de, insanların normal zamandan daha mutlu ve neşeli olması. Herkes birbirine karşı, diğer zamanlara oranla daha fazla tahammül ediyor sanki. Gülen gözler, birbirlerine karşı iyi dilekte bulunmalar falan. Aslında özümüz iyi de, hayat karmaşasında iyiliğimizden biraz ödün veriyor gibiyiz. İyiliğimizi, neşemizi, hoşgörümüzü normal zamanda da kaybetmeyelim lütfen. Neyse mesajımı da verdiğime göre, esas konuya geçmek istiyorum, izninizle.
Bugün, tanıdığınız tanımadığınız herkesten yeni yıla dair iyi dilekler ve klasik tebrik kalıpları duyacaksınız. Ben de şimdiden fazlasıyla duyduğumdan sizi klişelere boğmayacağım merak etmeyin. Önce 31 Aralık'ın blog açısından önemine değineceğim. Bilenler bilmeyenlere anlatsın, blogun 2.senesi bitti bugün. Daha önce, niye ve hangi hislerle açtığımı anlatmıştım. Yazma sevgimi sizlerle paylaşmak çok güzeldi. Bu sevgimi benimle paylaşanlar ve yazılarımı okuyanlar olarak iyi ki varsınız, teşekkürler ! Ve son olarak da, beklentiyi çok yükseltmeyin ama yeni yıla dair de çocuksu umutlarınızı kaybetmeyin efendim. İyi seneleeer !!!