Ha bi de unutmadan -fikrime katılmayacaksınız ve bu da amma saçmaladı ha diyeceğiniz bi şey belki ama-rica ediyorum patlamış mısır yemeyin nolur.Gidenler bilir film festivallerinde elinde patlamış mısır olan bir kişi bile göremezsiniz evet gittiğiniz komedi filmi ve festival filmi değil ancak o patlamış mısır o kadar çok ses çıkartıyor ki insan ne izlediğini anlamıyor.O yüzden patlamış mısır almıyoruz sinemada o keyfi evinizde yaşayın,toplum içinde insanları rahatsız etmeyelim.
5 Ocak 2014 Pazar
Düğün Dernek
Haftasonu etkinliği olarak özellikle bu soğuk havalarda kapalı alanlara kaçıyoruz.Alışveriş merkezleri tıklım tıklım kimi alışveriş yapıyor,kimi karnını doyurmakla meşgul kimileri ise benim bugün yaptığım gibi sinemaya gidiyor.Evet 'düğün dernek'i izledin mi?bak şöyle bi sahnesi vardı bla bla' diyenlere artık dayanamadım ve gideyim dedim bakalım ne varmış bu filmde.İlk yarı insanlar bu kadar abartacak ne bulmuş dedim çünkü bi iki sahne dışında hiç güldürmedi hatta kötü denilebilir.Ama ikinci yarı özellikle düğünün başlamasıyla birlikte kahkahalara boğuldu tüm salon.Şimdi filmi en ince ayrıntısına kadar anlatmayacağım tabi ki ama tavsiyem izleyin hem arkadaşlarınız bahsederken eksik kalmamak hem iki saat de olsa kafanızı boşaltmak için ideal.Ayrıca filmde Işler Güçler ekibinin o altyazılı sesçi onur ve Sadi hariç tamamı vardı sanırım.Son zamanlarda her komedinin altından çıkan BKM ekibini de yoksaymamak lazım tabi.Son zamanlarda televizyonda ve sinemada sıkça gördüğümüz bi logo 
4 Ocak 2014 Cumartesi
İtiraf
Bugün sabah uyandığımda,sabah dediysem öğlen oluyor,her zaman olduğu gibi sosyal hesaplarıma baktım.Facebooktan bi arkadaş matematik sorusu sormuş.Geçen seneden alışkanlık olmuş hemen çözdüm cevabını yolladım tabi 'cevap şu mu acaba?' tarzıyla.Yanlışsa mal gibi kalmak var ortada.Bugüne kadar bana kim soru sorduysa cevap verirken hep o tarzı benimsedim karşımdaki de benim kadar biliyor sonuçta kesin şudur dememek lazım.Verdiğim cevap doğruymuş allahtan sıkıntı olmadı.Cevabı verdim tam böyle sıradan günüme devam edeceğim aklıma geçen sene sınava hazırlanırken ki anılarım geldi.Bir hukuk öğrencisi olarak bu sene hiç sayılarla işim olmadı evet yine matematiksel bir mantık söz konusu ama sayılarla uğraşmak farklı bir şey.Geçen sene arkadaşımla telefonda konuşurken bile geometri çözen ben bu sene hiç uğraşmıyorum çok garipsedim durumu.Şu güne kadar aklıma gelmemişti aklıma ama bugün karşılaşınca garip geldi.O kadar alışmışız ki yokluğu hissediliyor yani.İşin garip kısmı lys matematik sınavına girerken 'matematiği zirvede bırakıyorum daha da yüzünü şeytan görsün' diyordum.Sanırım özledim matematik çözmeyi,çözemediğim sorularla hocaya sormak yerine saatlerce uğraşmayı özlemişim.
Bu sene sınava gireceklere sözüm zamanı iyi geçirin bol bol matematik çözün sayısal bir bölümde okumayacaksanız,lanet edeceksiniz ama bu günleri sonradan özlersiniz.
3 Ocak 2014 Cuma
Veda
Şu üniversiteye başladığım ilk gün öğrenci sandığım sonrasında ilk derste dersime girecek hoca olduğunu öğrendiğim hocama bugün veda ettim.Son dersimizde veda eder gibiydi,geleceğe dair umut da vardı sözlerinde ama veda etti bizlere.Uzun zaman sonra bu kadar bağlandığım,gerçekten idolüm olarak gördüğüm biri olmamıştı hayatımda.Kendisi aynı zamanda danışmanımdı ve hiç bi şey bilmediğim bi sistemde yol gösterdi bana.Her zaman o tatlı gülümsemesi,derslerde verdiği akılda kalıcı örnekleri ve sözünün eri olması onu baş tacı yapan özelliklerden birkaçı sadece.Bir hoca düşünün soracağım dediği her şeyi sormuş hatta gitmeden önce tabiri caizse kıyak geçip son sınavını kolay yapmış.İstifa haberini ilk öğrendiğimde gerçekten çok üzülmüştüm ama eminim gittiği yerde de onu çok seven ve sayan öğrencileri olacak.Yine en akılda kalan örnekleri verip,konunun anlaşılmasını hatta her mevcut olayda uygulanabilecek kadar akılda kalmasını sağlayacak.Farazi bir olay yaratırken ön sıradaki öğrencilerin adlarını kullanıp,arka sırada konuşanları susmaları için uyaracak.Öğrencilerden biri seviyesiz bir yorum yaptığında o kıvrak avukat zekasıyla gereken cevabı verecek.Tüm öğrencileri onun bu okuldan gidecek olmasına üzgün ve onun gibi bir hocayı unutmayacağız elbette.3,5 Ay da olsa bizde emeği büyük medenî dersinin temelini,bir dersin nasıl zevkli hale geleceğini ondan öğrendik sonuçta.
Seni çok seviyoruz Gülşah Hocam!
Bizi sakın unutma..
2 Ocak 2014 Perşembe
Final haftası geldi 😮
Gelmesini istemediğimiz o an geldi çattı : hoşgeldin final haftası! Keşke gelmeseydin final haftası.Ardından tatil olmasa kimse sevmez seni biliyorsun değil mi? Evet arkadaşlar final haftası geldi çattı.Ben bu yazıyı yazarken bazılarınız finalde ter döküyor hatta biliyorum.Bazılarınız da benim gibi çalışması gerektiğini bildiği halde çalışmamam için direniyor.Diren Üniversite Gençliği!Bu finallerde önceki gibi gelip geçirecek ve acımayacak emin ol.Bunun daha büt'ü var olmadı bi daha alırız dert mi sanki?Kendimizi üzmeye gerek yok üniversiteyi 4 senede bitirene madalya vermiyorlar sonuçta.Üniversite kantininde yaşlan demiyorum ama 4 senede bitirmek de şart değil.
Gelelim final haftasına hepimizin aklında milletten topladığımız notlara şöyle bi baksak anlarız düşüncesi var.O öyle olmuyor onu bilelim önce bazen kendi notunuza bile bakıyorsunuz ve anlamıyorsunuz.O son dakika arkadaşlarla konuşma kısmı var bi de.Arkadaşınız size bilmediği bi şey soracaksa koşarak uzaklaşın derim,zaten dün gece ne çalıştığımı bilmiyorum kafamı karıştırma.Al eline notlarını bi köşede çalış.Başkasıyla çalışmak karşındaki iyi derecede biliyorsa faydalıdır yoksa aklını karıştırmaktan öteye gitmiyor.Bi de sınav sonrası sendromu var 'şu soruyu ne yaptıncılar' hemen toplanırlar etrafına.Çok emin olduğun sorudan şüphelenmeye başlarsın.Hele o sınavdan sonra başka sınavların da varsa moralin alt üst olur en iyi bildiğini yapamadın diye diğer sınavları da yakarsın demedi deme.O yüzden sınava tek giriyoruz ve sınav çıkışı arkadaşlarımızla sınav hakkında konuşmuyoruz en temizi bu.
Haydi bakalım herkese finallerinde başarılar!!
1 Ocak 2014 Çarşamba
Neden blog yazıyoruz?
Neden blog yazıyoruz?Günlük yazsak yerini tutmaz mıydı?
Sosyal medyanın hayatımıza ufak ufak girmeye başladığı zamanlarda insanlar dertlerini düşüncelerini başkalarıyla paylaşma ihtiyacı hissetti ve bloglar açılmaya başlandı.Sonra insanlar baktı ki blogger olmak bi noktada ülkenin hatta belki dünyanın bir diğer ucundaki insanın senin klavyenden çıkanı okuması demek.Malum insan sosyal bir canlı ve ne kadar sosyalleşirse o kadar mutlu oluyor.Bu durum işlerine geldi tabi insanlar yazdı da yazdı.Tabi şimdi popüler olan bloggerlar bu dünyayı daha baştan tanıyanlar.
Asıl soruya gelirsek neden blog yazıyoruz?Çünkü sesimizi duyurmak istiyoruz,başkalarıyla paylaşmak istiyoruz derdimizi.Belki bizim gibi düşünen çevremiz dışında başkaları da vardır,bunu merak ediyoruz.Ve tabi ki yazmayı seviyoruz.Yazmak bu dünyadaki en güzel hobilerden biri bence.Kalemin sınırı yok istediğin kadar yaz.Bu tutkuyu tatmin etmek için köşe yazarı olmaya gerek yok artık bir blog aç,karşında birileri varmışcasına içinden geldiği gibi yaz.Kimse bilmese bile sen kendini biliyorsun önemli olan da bu değil mi zaten?
31 Aralık 2013 Salı
Bir tutam eleştiri
Son yıllarda seneler önce yurtdışında yayınlanan birçok diziyi kendi ülkemizde uyarlama modası başladı.Ancak başta uyarlama olarak başlayan bu moda zamanla birebir aynısını yapma haline dönüştü.Öyle ki bazılarının replikleri bile benziyor.İşte bu durum ülkemiz için oldukça kötü.Elbette esinlenmeler olabilir ama bu kadarı da fazla değil mi sizce de?
Esinlenme sınırında kalsa bile zamanında severek izlediğim dizilere ihanet edilmiş gibi hissediyorum.Özellikle her şeyini birebir almışken bazı detayların unutulduğunu görünce içimdeki babaannem ortaya çıkıyor ve televizyonla konuşmaya başlıyorum adeta.İşte bu yüzden uyarlama dizileri izlememe kararı aldım.Bu dizilerin ortaya çıkmasının ortaya çıkmasının eskiye ihanet etmek istemeyenler adına tek yararı eskileri tekrar izlemek oluyor sanırım.Ben de medcezir dizisinin bir bölümünü izledikten sonra The O.C'ye yeniden başlama kararı aldım.
Özlemişim seni Ryan!
2014!!
31 Aralık'ta açılmış bir blogda yılbaşından bahsetmemeli olmaz tabi.Sosyal medyada herkes yeni yıla dair yazıyor.2013'e sayanlar,2014 aklını başına topla da öyle gel diyenler ve her şeyi 2014'ten beklemeyin diye yeni yılı savunanlar.
Herkesin yeni yıldan bi beklentisi var akıllara şu soru geliyor 'yeni yıl herkesi mutlu edebilir mi?' Gelen yıla dair umut beslemek güzel elbette ancak bu kadar bel bağlamak ne kadar doğru bilemiyorum.Bazıları bu sene çift rakam kesinlikle çok güzel geçecek diyor bazıları 5'in katı olan yıllar bana daha iyi geliyor.Uğurlarınız,totemlerinizin olması güzel ancak bu kadar abartmayalım lütfen.Yeni yıl yenilikleriyle gelecek önemli olan yıl boyunca her zaman ilk günündeki gibi pozitif olmak.Bunu yapabildiğimiz zaman tamamız işte.
Planlar yapıldıysa,arkadaşlar çağrıldıysa yeni yıl eğlencesi başlasın.
Hediye paketlerini açarkenki heyecanınızın yıl boyunca sürmesi dileğiyle..
İyi seneler!!
Herkesin yeni yıldan bi beklentisi var akıllara şu soru geliyor 'yeni yıl herkesi mutlu edebilir mi?' Gelen yıla dair umut beslemek güzel elbette ancak bu kadar bel bağlamak ne kadar doğru bilemiyorum.Bazıları bu sene çift rakam kesinlikle çok güzel geçecek diyor bazıları 5'in katı olan yıllar bana daha iyi geliyor.Uğurlarınız,totemlerinizin olması güzel ancak bu kadar abartmayalım lütfen.Yeni yıl yenilikleriyle gelecek önemli olan yıl boyunca her zaman ilk günündeki gibi pozitif olmak.Bunu yapabildiğimiz zaman tamamız işte.
Planlar yapıldıysa,arkadaşlar çağrıldıysa yeni yıl eğlencesi başlasın.
Hediye paketlerini açarkenki heyecanınızın yıl boyunca sürmesi dileğiyle..
İyi seneler!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)